Teşkilat: Biraz parlayan kadın karakterlerin hazin sonu... Anlamlı hikayeler kurmak yerine mış gibi yapma hastalığı...

Teşkilat dizisini ilk bölümlerde kadın karakterlere bakış açısı sebebiyle biraz övmüştüm. Çünkü kadın karakterleri olayların dışında, iyileştirici rollerde değil; olayın içinde, aksiyon alan rollerde yazmışlardı. Üç kadın karakter de ajandı. Ama maalesef oldukça erken konuşmuşum. Çünkü üç kadın karakter de vasıfsızlaştırıldı. 

Önce başrolümüz Zehra karakterini ele alalım. Operasyon yöneticisi, mantıklı, rasyonel kararlar alan bir karakter olarak bize tanıtılmıştı. Böyle bir karakteri izleyeceğim için sevinmiştim. Anneydi ve çocuğunu görevi için bırakmıştı. Yerli dizilerdeki klasik bakire ve salak bir kadın karakter değildi. Geldiğimiz son bölümlerde ise Serdar ile yakın yazmak uğruna karakterin bu özellikleri göz ardı edildi. Yakışıklı ajanla karı koca numarası yapmak, aktrismiş numarası yapmak, kumar masasındaki şuh kadın numarası yapmak gibi hikayeye ya da karaktere zerre katkısı olmayan aksiyonlar yazılıyor kendisine. Bu aksiyonlar onu nereye götürecek? Ne senaristin ne oyuncunun umrunda değil...

Bir diğer ajan karakterimizi ele alalım. Pınar, Teşkilat'ın en iyi kılık değiştireni olarak bizlere tanıtılmıştı. Hatta bazılarının onu hiç tanıyamayacağı bile söylenmişti. Son bölümlerde ise bu özelliği kendisinden alındı ve Deniz Baysal'ın başrol karakterine verildi. Kendisi sorgulara girmek, takiplere katılmak gibi memur görevlerine çekildi. Biraz parlayan kadın karakterlerin hazin sonu yani...

Karşı tarafın sevimli ajanı Ceren'i ele alalım. İlk bölümde onun hain olduğunu, karşı tarafa çalıştığını öğrenmiştik. Epey sevimli bir karakter olduğu için ondan nefret eden pek yoktu. Hatta havalı bulan çok yorum vardı. Zehra, Serdar ve Ceren arasında potansiyel bir aşk üçgeni de seyircinin ilgisini çekmişti. Ama bir bölümde Hulki'nin masum babasını neden ve nasıl olduğunu anlamadan öldürdüğünü gördük. Karakterin motivasyonu bize söylenmedi. Emri kim verdi? Hulki'nin babasını nerden biliyor? Hiçbir bilgi olmadan sadece öldürdüğünü gördük. Bir aksiyonla karakter bir anda flaş tv kötüsüne döndürüldü. Yine biraz parlayan kadın karakterlerin hazin sonu yani...

Ve tüm bunlar Deniz Baysal'ın Zehra karakterine anlamlı bir hikaye yazmak yerine hikayenin temelleri ile oynayan Teşkilat Yazı Grubu nedeniyle oldu. Üç kadın karakterin üçü de vasıfsız artık. Çünkü ben izleyici olarak onları tanıyamıyorum. Aslında bunu tahmin etmiştim. Zamanında Deniz Baysal için güçlü kadın karakteri oynayamaz dediğimde ne kadar haklı olduğumu tekrar anladım. Kendi karakterine verilen vasıfları nasıl geliştireceğini, ona nasıl ruh katacağını bilmiyor. Umursamıyor. Perukla, kıyafetle, başka kadınlardan rol çalarak oyuncu olacağını sanıyor. İşin kötü yanı diğer kadın karakterlerin de onun için feda edilmiş olması.

Yönetici pozisyonda, mantıklı ve rasyonel bir kadın karakter anlatısı yine göremedik. Kılık değiştirerek herkesi şaşırtan, tanıyamayacağız kadar değişen bir kadın karakter de göremedik. Taraf değiştiren ama sevimli bir kadın ajan da göremedik. Artık tek özelliği Serdar'la yakın olmak için çeşitli rollere girmek olan bir Zehra, sorgulara giren masa başı memur Pınar ve katil Ceren karakterlerimiz var. Ne yapacaksak bunları... At çöpe gitsin hepsini...

Anlamlı hikayeler kurmak yerine mış gibi yapmak yerli dizi sektörünün hep yaptığı bir hataydı. Kadın karakterlerin ise biraz parlamasına hiç katlanamadıklarını da biliyoruz. Yerli dizi sektörü yine şaşırtmadı. Yine kadın karakterler harcandı. Tek farkı bu sefer bir erkek karakter için değil, kadın karakter için. Değişmeyen tek şey kadın karakterlerin harcanması. 

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Teşkilat - Ana karakteri yok etmek mi, yok saymak mı?

Çağlar Ertuğrul ve Deniz Baysal tekrar aynı dizide olmasın lütfen!