Teşkilat: TRT’nin istihbarat dizisinde bir aşk üçgeni.

Bir yerli dizi izleyicisi olarak sevdiğim bir yönetmen (Yağız Alp Akaydın, Yaz’ın Öyküsü) ve sevdiğim bir oyuncu (Çağlar Ertuğrul) birlikte dizi çekecek dediklerinde, sadece dizinin TRT’ya yapılıyor olması beni endişelendirmişti. (Hala endişelendiriyor. TRT dizileri son yıllarda yaptığı diziler iyice topluma mesaj verme amaçlı şeylere dönüştüler.) Maalesef bu konuda elden bir şey gelmiyor. Dizinin istihbarat kısmını nasıl yorumlayacağı az çok belli olsa da ben daha güvenli bir konu olan aşk üçgenini yorumlamak isterim. Çünkü oraya yorum yapmamıza halen izin var sanıyorum:)

Dizinin senaryosunu Ethem Özışık’ın ekibinin yazdığı söyleniyor. Kendisinin stilini bilenler ilk bölümde ölecek karakteri çoktan aramaya çıktı bile.:) En favori aday aşağıdaki fotoğrafta gülümseyen kız olsa da  ben bunun olayın bütün heyecanını söndüreceğini düşünüyorum. İlk bölümü henüz izlemedik. Senaristin ne yazdığını bilmiyoruz ama ben tahmin etmeyi hep eğlenceli bulmuşumdur. Kendi tahminlerimi yazayım. Öncelikle fragmanda aşk üçgenine dair sadece iki sahne var.


Birincisinde oyuncular Çağlar Ertuğrul ve Ezgi Eyüboğlu birbirlerine bakıp gülümsüyorlar, çok tatlı bir ortam var. “İlk bölüme aşık başlayan çift asla endgame olmaz” kuralına istinaden bunlar belli ki ayrılacaklar.:) Muhtemelen Serdar’ın işi nedeniyle... Bence Ezgi’nin karakteri de bunu temsil edecek. Yani geride bıraktığı hayatı; aşk dolu, masum, saf, kansız, ihanetsiz, sakin ve mükemmel...(sıkıcı) Serdar içten içe oraya dönmek isteyecek ama asla dönemeyecek.
İkinci sahnemiz Çağlar ve Deniz yanyana yürüyorlar, birbirlerine bakmıyorlar bile, gergin bir ortam var. Ama Çağlar ve Deniz oldukça majestik duruyorlar, o da oyuncuların beden dili sayesinde. Bence bu da Serdar’ın yeni hayatını temsil edecek. Kelle koltukta, sürekli bir oyun içinde, kanlı, acılı, görevin her şeyin önüne geçtiği bir hayat... (ama heyecanlı) Deniz’in karakteri görevi temsil edecek bence. (ve tutku belki, kırmızılar filan) 

Ama bir süre sonra görev ve aşk birbirine girecek. Serdar, baştaki dengeyi kaybedip, aşık olunca olaylar yön değiştirecek ve o saatten sonra da Serdar ölür ve dizi biter diye düşünüyorum. Bence üçgen böyle kurulursa klişe de olsa kaliteli bir üçgen izleyebiliriz diye düşünüyorum. Bu kurgunun da sıkıntısı var elbette Deniz Yurtçu’nun her yerden çıkan kocası. (Olayın bütün eğlencesini sömürüyor) 

Ülkedeki senaristlerin en zayıf noktalarından birinin hep aşk üçgenleri olduğunu düşünmüşümdür. Ben aşk üçgenlerinin bir tarafı kötüye dönüştürmeden çözülmesi gerektiğine inanıyorum. Yoksa bir anlamı olmuyor. Ezgi Eyüboğlu’nun karakterini kötü yapmak da bir seçenek. Hatta belki bunu tercih eder yazan senarist,bilemiyoruz. Ama tahmin etmeye çalışmak işin eğlenceli kısmı. 

Neyse bu dizinin bizi nereye götüreceğini bilmiyorum. Sevdiğim yönetmen ayrılmış, sevdiğim oyuncu sosyal medya hesaplarını kapatmışken bu dizi ile ilgili heyecanlanmak zor. Yine de sizin çektiğiniz sahneleri yorumlamak istedim. 

Yorumlar

  1. Bu dizi buram buram Söz kokuyor zaten tanıtımlardan.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Teşkilat - Ana karakteri yok etmek mi, yok saymak mı?

Çağlar Ertuğrul ve Deniz Baysal tekrar aynı dizide olmasın lütfen!

Teşkilat: Biraz parlayan kadın karakterlerin hazin sonu... Anlamlı hikayeler kurmak yerine mış gibi yapma hastalığı...