Nedir bu güçlü kadın karakter? (Bir seyirci olarak beklentilerim)

Yerli dizi ve filmlerde “güçlü kadın karakter” görme isteği seyircilerin ve oyuncuların ortak isteği sanırım. Ne zaman bir oyuncu röportajı okusam buna rastlıyorum. Seyircinin bir kısmı da bunu bekliyor. Dünyada hızla yayılmaya başlayan bu akımı ise senaristlerimiz pek sevmemiş gibi görünüyor. 1982 yapımı İffet filmindeki kadın karakter anlatımı ne yazık ki günümüzde halen popüler. Bu gericiliklerini bir türlü anlamasam da uzun süre İffet’e devam edemeyeceklerini biliyorum. Şu bir gerçek, gençlik nereye gidiyorsa dünya oraya gider. Ve gençliğin İffet izlemek istemediğine eminim. En azından ben istemiyorum.

Seyirci olarak benim kafamdaki güçlü kadın karakter ile senaristlerin aklındaki güçlü kadın karakter olgusunun oldukça farklı olduğuna inanıyorum. Senaristlerimiz yerli dizilerde topuklu ayakkabılar giyip ona buna laf sokan kadınları güçlü olarak adlandırıyorlar. “Özgürce dilediği kıyafeti giyebilmek” ve “susmamak” güçlü kadınların bir imgesi olsa da Y kuşağından bir seyirci olarak güçlü kadın karakterden tek beklentim bu değil. 

Ben güçlü bir kadın karakterin “erkeğinden bağımsız” bir işi ve “erkeğinden bağımsız şekilde” çalışma özgürlüğü olması gerektiğine inanıyorum. Koca parası yiyen ve koca parası ile ona buna laf sokan bir kadın karakteri güçlü olarak tanımlayamıyorum. Ekonomik özgürlüğü olmayan bir kadın, bence güçlü olamaz. Çalışan kadın demişken, bu işlerin hep erkeğin altında işler olması (sekreterlik, asistanlık vb) bana doğru gelmiyor. Kadınlarımız üst düzey işlerde de çalışabilir. Sürekli azar yediğin patronuna kahve yapmak ve bu arada ona aşık olmak güçlü kadın anlatımı mi? Hiç sanmıyorum.

Güçlü kadın karakterin gidip zayıf ve beta adamlara aşık olması da bana inandırıcı gelmiyor. Çünkü ben güçlü bir kadından kendi değerini bilmesini beklerim. Sürekli mızmızlanan, sürekli annelik yapmak zorunda kaldığımız az gelişmiş çocuklara, kadınlara saygısı olmayan vasıfsız playboylara aşık olmaları bana hiç inandırıcı gelmiyor. Güçlü bir kadın karakterden ortamdaki en alfa ve en mükemmel erkeği elde etmesini beklerim. Çünkü “biz buna değeriz” :)

Güçlü bir kadın karakterin cinsel özgürlüğü olmasını da beklerim. Dizilerde sürekli el değmemiş bir bakire olmanın kutsanması bana artık gereksiz geliyor. Erkek karaktere bakire olup olmadığının hesabını vermek zorunda kalan kadınların güçlü kadın olduğuna inanmıyorum. Ayrıca cinsel özgürlüğü olan kadınların “kötü kadın” olarak yaftalanmasının acilen bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Bakire kızların iyi, bakire olmayanların kötü gösterilmesinin vakti çoktan geçti bence.

Güçlü bir kadın karakterin taciz, tecavüz, fiziksel ya da psikolojik şiddet gibi durumlarda erkeklerden bağımsız bir şekilde tepki verebilmesi ya da durumu “erkeğinden bağımsız“ çözmesi gerektiğini düşünüyorum. (Damsel in distress’e hayır) Tacize uğradığının farkında bile olmayan kadın karakterler yazıldığını gördüğümde ise ekran karşısında ben çok utanıyorum. Maalesef dizilerimizdeki çoğu kadın karakter “kafası cama sıkıştırılıp cinsel ilişkiye zorlanan İffet” gibi tepki veriyor. “Ben böyle hayal etmemiştim Cemil, kendi yatağımızda, beyaz çarşaflarla” Ve sonra ilişkiye devam eder. Lütfen bunu yapmayın. Bu cringe. 

Ve güçlü bir kadın karakteri oynayacak oyuncunun dikkatle seçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Maalesef insan bilinçaltı garip bir yer. Ufak Tefek Cinayetler’de Gökçe Bahadır’ın karakteri meslek sahibi bir kadındı. Ama benim aklıma oyuncu  “Leyla” olarak kodlandığı için bir türlü farklı şekilde göremedim. Ne yaparsam yapayım karaktere inanamadım. (Burada eleştirim Gökçe Bahadır’ın oyunculuğuna değil, typecasting ismi verilen olguya.) Her oyuncu güçlü kadın oynamak istiyor da gerçekten oynayabilir mi? Lütfen daha sosyal medyada erkek meslektaşını takip edemeyen, erkek meslektaşı ile poz vermekten kaçınan oyunculara bu roller verilmesin. Çünkü sadece replikleri okur, gerçekten o havayı veremez yansıtamaz. (Evet, Deniz Baysal)

Eminim güçlü kadın karakter imgesi yıllar boyuncu daha çok değişecek ve listeye daha çok ekleme yapmamız gerekecek. Belki yukarıda yazdıklarımın geçerliliğinin kalmadığı günler gelecek. 20 sene sonra gençlerin güçlü kadınlardan farklı beklentileri olacak. Bu normal. Toplumun güçlü kadınlara değer veren bir yöne gittiğini görmek ise güzel. 5 sene sonra bu yazdıklarıma baktığımda çoğunun gerçekleşeceğini düşünüyorum. Bence asıl soru bunu önce kim gerçekleştirecek? 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Teşkilat - Ana karakteri yok etmek mi, yok saymak mı?

Çağlar Ertuğrul ve Deniz Baysal tekrar aynı dizide olmasın lütfen!

Teşkilat: Biraz parlayan kadın karakterlerin hazin sonu... Anlamlı hikayeler kurmak yerine mış gibi yapma hastalığı...